GERÇEK VE TÜZEL KİŞİ ORTAKALARA VERİLEN BORÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Tarih:04.03.2014
I-Türk Ticaret Kanunu Kapsamında Değerlendirme:
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 no.lu TTK’nun 358. maddesine göre; gerçek ve tüzel kişi ortaklar, sermaye taahhüdünden doğan vadesi gelmiş borçlarını ifa etmedikçe ve şirketin serbest yedek akçelerle birlikte kârı geçmiş yıl zararlarını karşılayacak düzeyde olmadıkça şirkete borçlanamaz. Bu duruma aykırı hareket ederek borç veren şirketler TTK’nun 562/5-d maddesine istinaden üç yüz günden az olmamak üzere adli para cezasıyla cezalandırılır.
Söz konusu borçlanmadan kasıt ödünç para verilmesi olup, ticari muameleler bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.
Öte yandan şirketler, Yeni TTK’nın borç kullandırmadaki cezai hükümlerine karşın 09.08.2012 tarih ve 28379 sayılı resmi gazetede yayımlanan “Kar Payı Avansı Dağıtımı Hakkında Tebliğ” kapsamında ortaklarına borç kullandırabileceklerdir.
II-Kurumlar Vergisi Kanunu Kapsamında Değerlendirme:
Bilindiği üzere; 5520 sayılı KVK’nun 1 seri no.lu “Transfer Fiyatlandırması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı” hakkında genel tebliğde;
“Kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak tespit ettikleri bedel veya fiyat üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımında bulunmaları durumunda, kazanç tamamen veya kısmen transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılmış sayılacaktır.
Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımından söz edebilmek için;
- Bir kurum tarafından bir mal veya hizmet alım ya da satımının (alım, satım, imalat ve inşaat işlemleri, kiralama, kiraya verme işlemleri, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler de bu kapsamdadır.) yapılmış olması,
- Söz konusu kurumun bu mal veya hizmet alım ya da satımını ilişkili kişilerle yapmış olması,
- Bu mal veya hizmet alım ya da satımında “emsallere uygunluk ilkesine” aykırı olarak fiyat veya bedel tespiti yapılmış olması
gerekmektedir.
Dolayısıyla kurumların ilişkili kişilerle emsallere uygunluk ilkesine göre tespit ettikleri fiyat veya bedel üzerinden mal veya hizmet alım ya da satımı yapmış olmaları durumunda transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımından söz edilmeyecektir. “
Yukarıdaki açıklama çerçevesinde, şirketçe ilişkili olduğu kişi ve kurumlara verdiği ödünç paralar transfer fiyatlandırması kapsamında bulunmaktadır. Verilen ödünç paranın transfer fiyatlandırması kapsamında şirketçe emsal bedel üzerinden satışının gerçekleştirilmesi gerekir.
Buna göre, şirket verdiği ödünç para üzerinden KVK transfer fiyatlandırması gereği emsaline uygun bir faiz bedeli tahsil etmek zorundadır. Söz konusu faiz bedelinin tespitinde öncelik şirketin iç emsal faiz oranı kullanılır. Eğer şirketin iç emsal faiz oranı bulunmuyor ise dış emsal faiz oranı da kullanılabilir.
Söz konusu iç emsal şirketin mevcut parasını değerlendirdiği faiz oranı olabileceği gibi borçlanma maliyetine esas faiz oranı da olabilir.
III-Katma Değer Vergisi Kanunu Kapsamında Değerlendirme:
Bilindiği üzere; Türkiye’de ticarî, sınaî, ziraî faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler KDV’nin konusuna girmektedir.
Bu sebeple verilen ödünç para üzerinden hesaplanacak faiz bedeli, söz konusu faizin ticari bir teslim niteliğinde olması nedeniyle genel oranda KDV’ne tabi bulunmaktadır.